T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ADANA / ÇUKUROVA - Sungurbey Anadolu Lisesi

Cumhuriyetimizin 99. Yılı Kutlu Olsun

TEŞEKKÜRLER ATAM

Bu vatan, kara toprağına köylüsünün minnettar olduğu, karnını iyi kötü doyurduğunda şükrettiği vatan,Bu vatan, en ücra köyde doğmuş olsa da eğitim hakkını kullanmak isteyene elinden geleni yaparak onu dünyanın tanınmış bilim insanı yapan ana şefkati gönüllü bir vatan,Bu vatan, kendi derdini, sıkıntısını içine dönerek aile içinde çözümleyen, imece ile birbirine derman olan insanların vatanı,Bu vatan, sevgi coşsa da kalplerinde kendi anasının babasının yanında bebesini sevmekten çekinen asık suratlı ama pamuk yürekli babaların vatanı,Bu vatan, kendinden öte ailesindeki her canlıyı önce düşünen; tavuğunun, ineğinin, kedisinin, karnını önce doyuran; yemediği halde yedim diye evladını geçiştiren; yüreğindeki sonsuz genişlikteki sevgiyi herkese cömertçe sunan "kadın"ların vatanı,Bu vatan, devleti zarar görmesin diye soğuk odalarda gün boyu çalışmayı vazife edinmiş memurların vatanı,Bu vatan, köyüne atanmış bir öğretmeni, bir sağlık memurunu utandırmadan, çekindirmeden sütüyle, yumurtasıyla besleyen devlet hizmetine susamış, her türlü imkanı kendine bir "iyilik, lütuf" gibi gören halkın vatanı,Bu vatan, çocukları arasında eli kalem tutmaya yatkın biri çıktı mı "ceketimi satar, yine okuturum" diyen babaların vatanı,Bu vatan, atasıyla, anasıyla, ebesiyle aynı evde, aynı tabağa kaşık çalan, kıt kanaat geçinmeyi vatana hizmet diye belleyen insanların vatanı,Bu vatan, savaş yıllarını yaşadıktan ve kurtulup bir düzene sahip olduktan sonra dahi evindeki her lavaboda sabun olmasına gönlü razı olmayan, evladının küçülen kıyafetini ters yüz edip bir küçüğüne veya başka bir evin yavrusuna veren anaların vatanı,Bu vatan, sırası geldiğinde çocuklarının geleceğini daha iyi koşullarda kurabilmek için, tasını tarağını toplayıp dilini dahi bilmedikleri ülkelere işçi olarak gidip bir ömür tüketen, iki arada kalan gurbetçilerin vatanı.Bu vatanın çektikleri, bu vatana yar olmuş insanlarının yıllardır yaşadıkları daha çok gözyaşı, hüzün, ayrılık ve çaresizlik. Ama bir fark var ki diğer halklarda zor görebildiğimiz: Sabır ve tevekkül. Bence atalarımızın ve bizlerin sağduyulu, akılla ama gönül doğruluğunu da unutmadan sürdürdükleri bu kültürel kimlik, bizi ayakta, dimdik, gelecekten umut duyan bir şekilde yaşatıyor. Beni kolay anlamayın der, Zülfü Livaneli. Aslında kimseyi kolay anlamamalıyız. Hele bir ulusu, hele bir kültürü. Hele Anadolu halkını!

Yukarıda sıraladıklarım gördüğünüz gibi geçmişimizde kalanlardı. Evet, bizim kuşakların şahitlik edebileceği durumlar ve deneyimlerdi. Nicesini sayabilirim.

Peki bugün? Bugünü elli yıl sonra anlayacak biri ne düşünür? Bize bu zorluklarla bırakılanların ne kadarına sahip çıkıyoruz? Kıymetini hak ederek yaşıyor muyuz bazı nimetlerin? En çok da bizim kültürel kimliğimizin, önceliklerimizin çağın koşulları, dünyanın "iletişim" çağı diyerek daha çok bireyselleştiği, virüslerin sokakları ele geçirdiği, birilerinin karnı çok doyduğu için obez olup diğerlerinin ise açlıkla, susuzlukla bir nefes yaşadıkları bir dünyaya nasıl geldik?  Gençlerimize, sözle, yazıyla, bilgisayar aracılığıyla ve diğer denediğimiz pek çok yolla ulaşabiliyorken onları neden güdüleyemiyor ve umutla besleyemiyoruz? Yaşam fikri olarak "hiç"liği kendine yakın gören internet gencini ruhuyla, bedeniyle doymuş, insan olmanın ihtişamını tevazuyla yaşaması gerektiğini nasıl öğretebiliriz?

Emin olun bütün bunların aslında bir cevabı var. Aslında bir gerçeği söylemem yeterli, yeter ki gençler o gerçeğin peşinden gitsin: Atatürk!

Atatürk, bir mihenk taşı; doğruyu yanlıştan ayıran. Bu yüzden sevgili gençler rehberiniz Atatürk.

Atatürk, yenilmez bir ruh ve akıl; her türlü olumsuzlukta ve yoklukta.

Atatürk, bir vizyoner; çağının önderi olabilecek kadar geniş düşünebilen.

Atatürk, bir el ki uzattığı o eli CUMHURİYET olarak bize emanet etti. Eli üstümüzde olsun asırlarca. Başarılı olursak sırtımızı sıvazlasın, kötü hale gelirsek uyarsın.

Cumhuriyet adı üstünde, halk demek, halkın sözü, halkın kendisi. Bu cumhuriyetin evladı olmaktan, bana sunabildiklerine sahip olmaktan dolayı Atama minnettarım. Kültürümüzle, dilimizle, çağdaş olmanın, bilimin, sanatın hayatımıza kattıklarıyla siz gençlerin ki geleceğin ana babalarının yoldaşı cumhuriyetin ilkeleri olmalı. Var olmak, varlığımızı devam ettirmek için cumhuriyete muhtacız. Bizim olanın kıymetini bilelim ve geliştirelim. 

29 Ekim 2022'de 99. Yaşını kutluyoruz cumhuriyetimizin. Nice barışla, refahla ulaştığımız kardeşçe yaşadığımız yılları olsun. Yaşasın Cumhuriyet!

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Ferda PEPESÖYLER

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 01.11.2022 - Güncelleme: 25.01.2023 15:44 - Görüntülenme: 130
  Beğen | 1  kişi beğendi